Uzayda mahsur kaldıkları süre boyunca dünyadan gelen tepkilere şaşırdıklarını ifade eden Butch Wilmore, “Ailemiz ve dostlarımız bizimle çok ilgilenmiş, sağlığımız konusunda endişelenmişler. Bizi birleştirici bir unsur olarak görmeleri gerçekten şaşırtıcı ve buna minnettarız” dedi.
“ESKİ BEN DEĞİLİM, ARTIK GENÇ DEĞİLİM”
Wilmore, uzayda kaldıkları süre boyunca tamamen görevlerine konsantre olduklarını belirterek, “Uzaydayken günlük hayatta ilgilendiğiniz şeyler önemini yitiriyor. Politikayı düşünmüyorsunuz, sadece görevinizi yerine getirmeye odaklanıyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Ancak uzun süre uzayda kalmanın getirdiği fiziksel zorluklara karşı ciddi bir hazırlık süreci geçirdiklerini de ekleyerek, “Eski ben değilim gibi. Sanki eskisi kadar genç değilim ama Uzay İstasyonu’nda hayatım boyunca yapmadığım kadar ağırlık çalıştım ve egzersiz yaptım. Kas kaybını ve kemik erimesini en aza indirmek için çalışıyoruz. Çünkü gelecekte Ay’a veya başka gezegenlere gideceksek, oraya da adapte olabilmemiz gerekecek” dedi.
“TEKRAR YATAĞA UZANABİLMEK HARİKAYDI”
Dünya’ya döndükten sonra ilk gününü anlatan Suni Williams ise “9 ay sonra tekrar yatağa uzanabilmek harika bir duyguydu. Uzun süre boyunca yerçekimsiz ortamda yaşadıktan sonra yeniden adapte olmaya çalıştım. Bir dizi testten geçtikten sonra evime döndüm ve en özel anlarımdan biri de köpeklerimle buluşmaktı” diye konuştu.
NE OLMUŞTU?
Haziran ayında Boeing’in Starliner kapsülüyle uzaya gönderilen Williams ve Wilmore’un dönüşü, kapsülde yaşanan teknik aksaklıklar nedeniyle ertelendi. Güvenlik gerekçesiyle kapsülle geri dönmelerine izin verilmeyen astronotlar, tam 9 ay boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu’nda kaldı. Astronotlar sonunda, SpaceX’in Dragon kapsülüyle dünyaya sağlıklı şekilde geri dönmeyi başardı.
