25 milyon dolarlık yolsuzluk iddiası: Binali Yıldırım’ın dinlenmesi talebi reddedildi

“`html

İSTANBUL – Türkiye Varlık Fonu’nda (TVF) 25 milyon dolarlık yolsuzluk iddialarına ilişkin yürütülen davanın ikinci duruşması, İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki bu fon, kamu sektörünün en önemli yapılarını içeriyor.

Örtülü ödenekten yapılan 25 milyon dolarlık usulsüzlük suçlaması ile karşı karşıya kalan Mineks İnternational’ın Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Göktuna, duruşmaya tekerlekli sandalye ile katıldı. Davada tutuksuz yargılanan Avukat Burhan Asaf Şafak da duruşma salonunda mevcut bulundu.

BİNALİ YILDIRIM’IN DİNLEME TALEBİ

Duruşma öncesi savunma yapan Bülent Göktuna, ev hapsinde yaşadığı zorlukları dile getirdi. Göktuna’nın avukatları, müvekkillerinin 80 metrekarelik alanda hapsedildiğini, 26 farklı ilaç kullandığını ve tedavi süreçlerinin kısıtlandığını belirttiler. Ayrıca avukatlar, müvekkilinin 76 yaşında olduğunu ve 6 ay tutuklu kaldıktan sonra 14 aydır ev hapsinde olduğunu vurgulayarak, mevcut tedbir kararlarının kaldırılmasını talep ettiler.

Bülent Göktuna’nın avukatı, 2016 yılındaki yolsuzluk iddialarıyla bağlantılı olarak dönemin başbakanı Binali Yıldırım, danışmanı Salih Orakçı, Fuat Oktay ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyeleri Yiğit Bulut, Kerem Alkin, Oral Erdoğan ile Mineks INT. şirketine ödeme yapan Maksut Serim’in tanık olarak dinlenmesini istedi.

Diğer sanık Burhan Asaf Şafak, Varlık Fonu’ndaki 25 milyon dolarlık yolsuzluk iddiaları üzerine hazırlanan raporlara dikkat çekerek suçsuz olduğunu savundu. Şafak, adli kontrol tedbirlerinin kaldırılması talebinde bulundu.

Mahkeme, Binali Yıldırım’ın tanık olarak dinlenmesi talebini geri çevirdi ve Göktuna’nın ev hapsi ile Şafak’ın yurt dışı çıkış yasağının devamına karar verdi. Duruşma, mütalaa için 28 Mayıs’a ertelendi.

VARYIK FONU’NDAKİ YOLSUZLUK İDDİALARI

Varlık Fonu’nda bahsi geçen en büyük yolsuzluk iddiaları, 22 Eylül 2016 tarihinde ortaya çıktı. 7 Kasım 2016’da resmi olarak kurulan TVF, kurulum aşamasında Mehmet Bostan tarafından büyük bir sözleşmeye imza atıldı. Bu sözleşme, Mineks İnternational ile diğer uluslararası şirketlerin bulunduğu bir konsorsiyumun TVF’ye yurtdışından 75 milyar dolar fon sağlama vaadini içeriyordu. Başlangıç aşamasında TVF, 25 milyon dolarlık ön ödeme yaptı.

Mehmet Bostan’ın başkan olarak atanması, 15 Kasım 2016’da gerçekleşti ancak sözleşme imzalanırken yönetim kurulu üyeleri de belirlenmemişti. Sözleşmeye göre, konsorsiyuma ilk aşamada 15 milyon dolar, ikinci aşama için ise 10 milyon dolar ödenmesi öngörülüyordu. Fatura kesme yetkisi ise Allen&Associates isimli şirkete verilmişti.

Ama TVF, dönemin başbakanı Binali Yıldırım’ın onayıyla 25 milyon doları 21 Aralık 2016’da Mineks İnternational’a aktardı. Ancak, konsorsiyumun Türkiye’ye vaadedilen 75 milyar dolarlık fonu getirmediği belirtildi. Bu usulsüz işlemlerden dolayı Mehmet Bostan, 18 Eylül 2017 tarihinde görevden alındı.

PARA ALANA, VERENE DAVA AÇILDI

Altı yıl sonra, Devlet Denetleme Kurumu’nun raporuyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması başladı. Soruşturma neticesinde Mehmet Bostan, Bülent Göktuna ve Burhan Asaf Şafak, “Kamu Kurumlarına Zarar Verme,” “Suçtan Kaynaklanan Mal Varlıkları Aklama” ve “Suç Oluşturacak Örgüt Kurma” suçlamasıyla tutuklandı.

Eski başkan Bostan, ifadesinde 25 milyon dolarlık ödemenin dönem başbakanı Binali Yıldırım’ın talimatıyla yapıldığını ve Varlık Fonu’nun sözleşme tarihindeki bütçesinin yeterli olmadığını dile getirdi.

Göktuna, Bostan tarafından yapılan usulsüz ödemeyle ilgili durumu, “Bunu düzenlemeyle hallederiz” diyerek aktardığını ifade etti. Ayrıca, kendisinin 75 milyar dolarlık fon sağlama projesine Binali Yıldırım’ın dahil ettiğini savundu. Avukatları, 25 milyon dolarlık ödemenin devlet tarafından yapıldığını belirterek, yargılamanın hukuksuz olduğunu öne sürdüler.

’25 MİLYON DOLAR TALİMATI BİNALİ YILDIRIM’DAN GELDİ’

Duruşmanın ardından Mehmet Bostan, mahkemede tanık olarak bulundu. Bostan, 25 milyon dolarlık ödemenin kendi kararı olmadığını ve ödemelerin başbakanlıktan gelen talimat doğrultusunda yapıldığını açıkladı.

Bostan, konsorsiyumdaki şirketlere dava açmadıklarını, çünkü başbakanlıktan gelen müdahaleler nedeniyle sürecin kesintiye uğramadığını ifade etti. Binali Yıldırım’ın talimatı doğrultusunda hareket ettiklerini dile getirdi.

“`

Related Posts

Nevşin Mengü’den saldırıya uğrayan Özgür Özel’e olay benzetme

CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Nevşin mengü, Sırrı Süreyya Önder’in Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılan CHP lideri Özgür Özel’in çıkışta fiziksel saldırıya uğraması hakkında konuştu. YouTube kanalı üzerinden yaptığı canlı yayında Özgür Özel’e olay göndermelerde bulundu. Mengü Özgür Özel için “Öyle ‘Düdü Mehmet’ gibi ortada gezersen alay konusu olursun.” dedi. Yine CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazetecilerden Yılmaz Özdil de, Özgür Özel’e saldırıdan dolayı ‘armut’ benzetmesi yapmıştı.

Öztürkmen: ‘İşte Adalet Bakanlığı’ndaki rezaletin belgesi’

CHP’li Öztürkmen, Adalet Bakanlığı’nın mülakat mağduru hâkim adayları ve adliye personellerinin açtığı davalarda 65 kez mahkum edildiğini açıkladı. Öztürkmen, mülakat sisteminin haksız ve hukuksuz olduğunun mahkeme kararlarıyla tescillendiğini, ancak buna rağmen mağduriyetlerin devam ettiğini belirtti.

Yer: Kartal… Fuhuş pazarlığı yaptıkları kadına hayatının şokunu yaşattılar

Kartal’da bir grup erkek, fuhuş pazarlığı için araçla yanına yaklaştıkları kadınlara yangın tüpü sıkıp, eğlendi. Kayda aldıkları anları da sosyal medyada paylaştı.

6.2’nin ardından İstanbul’daki deprem polemiğine İTÜ de karıştı!

İstanbul’daki 6,2’lik depremin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenlerince hazırlanan ön raporda, enerjinin sadece yüzde 12’sinin boşaldığı kaydedilirken; Marmara için sıkça anılan 7,8 büyüklüğündeki deprem senaryosunun korku yaratmak amacıyla değil, gerçek mühendislik hesabıyla ortaya konulduğu belirtildi.

Sarıyer’in ardından Gaziosmanpaşa’da da yol çöktü!

İstanbul Gaziosmanpaşa’da yürütülen inşaat çalışmaları sırasında yol çöktü. Çöken yol nedeniyle doğalgaz borusu zarar gördü, gaz akışı kesilerek güvenlik önlemleri alındı.

Hindistan Pakistan savaşını 6 yıl önce satır satır yazmışlar: ‘Nükleer kış Türkiye’yi doğrudan etkiler’

Güney Asya’da gerilim, küresel bir felaketin kıyısına dayandı. Hindistan ile Pakistan arasında haftalardır tırmanan çatışmalar, sınır ötesi füze saldırılarıyla sıcak savaşa dönüştü. Dünya nefesini tutarken, en büyük korku ise nükleer silahların devreye girmesi. İki ülkenin toplamda 300’e yakın nükleer başlığa sahip olduğu bilinirken, olası bir nükleer saldırı sadece bölgeyi değil, iklimi, tarımı ve güvenliğiyle Türkiye dahil tüm dünyayı etkileyebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir