UNRWA’nın Faaliyetleri Tehdit Altında

“`html

UNRWA’nın Faaliyetlerinin Sonlanması, Filistinli Mültecilerin Hayatını Tehdit Ediyor

Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 30 Ocak’ta İsrail ve işgal altındaki Doğu Kudüs’teki operasyonlarını durduracak. Bu durum, Filistin topraklarında yaşayan yaklaşık 2,5 milyon mülteci için ciddi bir tehdit oluşturuyor.

İsrail’in 1948 yılında kurulması, Filistinliler açısından “Büyük Felaket” (Nekbe) olarak adlandırılan bir dönemin başlangıcı oldu. 800 binden fazla insanın mülteci durumuna düşmesi üzerine, BM tarafından 1950 yılında UNRWA kurulmuştu.

Doğu Kudüs’teki merkezinden çalışmalarını yürüten UNRWA, İsrail Meclisi’nin 28 Ekim 2024’te kabul ettiği yasa ile 74 yıl sonra faaliyetlerinin sonlandırılmasına neden olacak bir sürecin içine giriyor. UNRWA’nın İsrail’deki çalışmaları ve Tel Aviv yönetimiyle olan iletişimi engelleyen yasa, 30 Ocak itibarıyla yürürlüğe girecek.

UNRWA, Kendi Güvenliği İçin Önlemler Alıyor

AA muhabirine açıklamalarda bulunan UNRWA Kıdemli İletişim Yöneticisi Jonathan Fowler, “30 Ocak’ta burada kötü bir durumun ortaya çıkma olasılığı oldukça yüksek. Personelimizi ve tesislerimizi riske atamayız,” şeklinde ifade etti.

Fowler, ayrıca İsrailli yetkililerin, UNRWA’nın bulunduğu alan üzerinde yeni yerleşim birimlerinin ve alışveriş alanlarının inşasıyla ilgili planlarını açıkladıklarını belirtti. 1951’de Ürdün’den kiralanan bu alanın, siyasi hakimiyet değişiklikleri sebebiyle etkilenmeyeceğini de vurguladı.

Önemli Belgeler Ürdün’e Taşınıyor

Fowler, merkezin, İsrail tarafından basılma ihtimaliyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, önemli belgeleri korumak amacıyla Amman’a taşıdıklarını, gereksiz belgeleri ise imha ettiklerini aktardı.

Doğu Kudüs’te yer alan merkezdeki çalışanların çoğunun Batı Şeria’dan geldiğini ve İsrail’deki yasaklar nedeniyle uzaktan çalışmak zorunda kaldıklarını söyleyen Fowler, personelin evden çalışmasına izin verilip verilmeyeceği konusunda belirsizlik olduğunu da sözlerine ekledi.

Yardım Süreçleri Tehdit Altında

Fowler, güvenlik nedeniyle ajansın okullarının pazar gününe kadar kapatılacağını, bu süre zarfında yasaların uygulanmasına dair netlik kazanmaya çalışacaklarını belirtti. Sağlık hizmetleri ise normal işleyişine devam edecektir.

UNRWA’nın tıbbi hizmetlerinden faydalanan 70 bin kişinin yanı sıra eğitim sisteminde yer alan binlerce öğrenci bulunduğunu belirten Fowler, “Eğer biz görevimizi yerine getiremiyorsak, bunun sorumluluğu İsrail yetkililerine aittir,” dedi.

İşgal Altındaki Bölgelere Etkisi Hakkında

Bu yasaklama kararının Batı Şeria ve Gazze’de de olumsuz etkiler yaratacağını kaydeden Fowler, özellikle Gazze’deki ihtiyaçların giderek artmakta olduğunu belirtti. Gazze’deki UNRWA okullarında yaklaşık 300 bin, Batı Şeria’da ise 47 bin öğrenci eğitim görmekte.

Fowler, “Eğer UNRWA’nın işlevi sınırlanırsa, bu durum Lübnan, Ürdün ve Suriye’deki faaliyetlerimize de zarar verebilir,” şeklinde uyardı. Filistinli mültecilerin haklarının, UNRWA öncesinde BM Genel Kurulu tarafından belirlendiğini ve Filistinihlerin geri dönüş haklarının UNRWA’nın ihlallerinden etkilenmeyeceğini ekledi.

UNRWA’nın Sağladığı Hizmetler

UNRWA’nın güncel verilerine göre, yaklaşık 6 milyon mülteci değişik kamplarda yaşamlarını sürdürüyor. 711 okulda, 540 binin üzerinde öğrenciye eğitim verilmekte ve 141 sağlık merkezinde 3 bin 153 personel, 7 milyon ruhtan fazla mülteciye ücretsiz sağlık hizmeti sağlamaktadır.

Fowler, “Eğitim ve sağlık hizmetlerinin ani bir şekilde durdurulması, sosyal huzursuzluk ve siyasi krizler doğurabilir. Bu durumdan en çok etkilenen yine İsrail olacaktır,” şeklinde konuştu.

UNRWA, 75 yıllık varlığında, İsrail’in 1948’de gerçekleştirdiği işgal sonrası Filistinlilere yardım etmeye devam ediyor. Ancak, eğitim ve sağlık hizmetleri eksiktiğinde, mültecilerin hayatlarında daha büyük sıkıntılar doğabilir. Bu nedenle uluslararası toplumun dikkatini bu konu üzerine çekmek önemlidir.

“`

Related Posts

Nevşin Mengü’den saldırıya uğrayan Özgür Özel’e olay benzetme

CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Nevşin mengü, Sırrı Süreyya Önder’in Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılan CHP lideri Özgür Özel’in çıkışta fiziksel saldırıya uğraması hakkında konuştu. YouTube kanalı üzerinden yaptığı canlı yayında Özgür Özel’e olay göndermelerde bulundu. Mengü Özgür Özel için “Öyle ‘Düdü Mehmet’ gibi ortada gezersen alay konusu olursun.” dedi. Yine CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazetecilerden Yılmaz Özdil de, Özgür Özel’e saldırıdan dolayı ‘armut’ benzetmesi yapmıştı.

Öztürkmen: ‘İşte Adalet Bakanlığı’ndaki rezaletin belgesi’

CHP’li Öztürkmen, Adalet Bakanlığı’nın mülakat mağduru hâkim adayları ve adliye personellerinin açtığı davalarda 65 kez mahkum edildiğini açıkladı. Öztürkmen, mülakat sisteminin haksız ve hukuksuz olduğunun mahkeme kararlarıyla tescillendiğini, ancak buna rağmen mağduriyetlerin devam ettiğini belirtti.

Yer: Kartal… Fuhuş pazarlığı yaptıkları kadına hayatının şokunu yaşattılar

Kartal’da bir grup erkek, fuhuş pazarlığı için araçla yanına yaklaştıkları kadınlara yangın tüpü sıkıp, eğlendi. Kayda aldıkları anları da sosyal medyada paylaştı.

6.2’nin ardından İstanbul’daki deprem polemiğine İTÜ de karıştı!

İstanbul’daki 6,2’lik depremin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenlerince hazırlanan ön raporda, enerjinin sadece yüzde 12’sinin boşaldığı kaydedilirken; Marmara için sıkça anılan 7,8 büyüklüğündeki deprem senaryosunun korku yaratmak amacıyla değil, gerçek mühendislik hesabıyla ortaya konulduğu belirtildi.

Sarıyer’in ardından Gaziosmanpaşa’da da yol çöktü!

İstanbul Gaziosmanpaşa’da yürütülen inşaat çalışmaları sırasında yol çöktü. Çöken yol nedeniyle doğalgaz borusu zarar gördü, gaz akışı kesilerek güvenlik önlemleri alındı.

Hindistan Pakistan savaşını 6 yıl önce satır satır yazmışlar: ‘Nükleer kış Türkiye’yi doğrudan etkiler’

Güney Asya’da gerilim, küresel bir felaketin kıyısına dayandı. Hindistan ile Pakistan arasında haftalardır tırmanan çatışmalar, sınır ötesi füze saldırılarıyla sıcak savaşa dönüştü. Dünya nefesini tutarken, en büyük korku ise nükleer silahların devreye girmesi. İki ülkenin toplamda 300’e yakın nükleer başlığa sahip olduğu bilinirken, olası bir nükleer saldırı sadece bölgeyi değil, iklimi, tarımı ve güvenliğiyle Türkiye dahil tüm dünyayı etkileyebilir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir