Hürriyet bu gelişmeyi “Filistin’i tanıyan ilk NATO ülkesiyiz” başlığıyla vermişti.
Filistin Ulusal Konseyi, 12-15 Kasım tarihleri arasında Cezayir’de toplandı. Filistin Kurtuluş Örgütü Lideri Yaser Arafat, “Filistin Devleti, nerede olurlarsa olsunlar Filistinlilere aittir” diyerek binlerce kilometre öteden Filistin Devleti’nin kuruluşunu açıkladı.
Hürriyet’ten Ateş Yalazan’ın haberine göre, FKÖ’nün sürgündeki parlamentosu niteliğindeki Filistin Ulusal Konseyi’nin kararını ilk tanıyan ülkeler Cezayir, Irak, Malezya, Kuveyt ve Suudi Arabistan ile Türkiye oldu.
Sabaha karşı 03.00’te alınan bağımsızlık kararını Türkiye’nin tanıması öğleden sonra 16.30’u buldu. Hürriyet’in haberinde gelişmeler şöyle anlatılıyordu:
“Tanıma kararıyla, Özal’ın sabah saatlerinde Meclis’te konuyla ilgili yaptığı tereddütlü açıklamaları da düzelmiş oldu. TBMM’de grubu bulunan muhalefet partilerinin grup toplantılarından sonra verdikleri demeçlerde dile getirdikleri ‘Filistin Devleti’ni hemen tanıyalım’ isteğine karşılık, Özal aynı saatlerde henüz Filistin Devleti’nin ilan edilmediğini söylemiş ve Başbakan’ın bu açıklaması oldukça yadırganmıştı.”
Özal önce Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz ile görüştü. Ardından yazılı açıklama ile Türkiye’nin bağımsız Filistin Devleti’ni tanıdığını açıkladı.
FİLİSTİN’İN KURULUŞUNDA LOZAN’A ATIF
Bu tartışmaların arasında Cengiz Çandar’ın Cezayir’den kaleme aldığı Hürriyet haberindeki ilginç bir detay bulunuyordu:
“Bağımsızlık Bildirisi’nin özellikle Türkler açısından en ilginç ve en çarpıcı bölümü, bağımsızlığın dayandırıldığı iki uluslararası hukuk belgesi arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuki temelini oluşturan Lozan Antlaşması’na atıfta bulunması. Bildiri, BM’nin 181 sayılı kararına, Filistin halkının ‘egemenlik ve bağımsızlık haklarına’ sahip olduğu tezini güçlendirmek için atıf yaparken, bağımsızlık ilanı hukuken Milletler Cemiyeti Misaki (1919) ve Lozan Antlaşması’na dayandırılıyor.”
Haberin sonunda kalan bu ifade dikkatimi çekti. Acaba Çandar’ın işaret ettiği vurgu, Filistin’in bildirisinde nasıl ifade edilmişti?
Bildiride tam olarak şöyle deniliyordu:
“Zaten yaralı haldeki Filistin halkı, üzerinde ‘Filistin’in insansız bir toprak olduğu’ yalanının dolaştığı bir başka işgal türüne maruz bırakıldı. Bu fikir dünyada kimilerine empoze edildi, oysa Milletler Cemiyeti Sözleşmesi’nin (1919) 22. Maddesi’nde ve Lozan Antlaşması’nda (1923), Milletler Cemiyeti, Filistin de dahil olmak üzere, eskiden Osmanlı vilayeti olan tüm Arap topraklarının geçici olarak bağımsız uluslar olarak özgürlüklerine kavuşacakları kabul edilmişti.”
İLHAM ALINMIŞ OLABİLİR
Bu metni bulduktan sonra, önce Milletler Cemiyeti Sözleşmesi’ne baktım. Sözleşmenin 22’nci maddesinde eski Osmanlı topraklarındaki toplulukların bağımsızlıkları garanti altına alınmıştı.
Ardından Lozan Antlaşması’nı inceledim. Ancak Lozan’ın metninde böyle bir ifadeye rastlayamadım.
Bunun üzerine Lozan ile ilgili kapsamlı çalışmalar yapmış birçok önemli akademisyene ulaştım. Hiçbiri Lozan metninde böyle bir ifadeyi hatırlamıyordu.
Bu ifadenin bildiriye nasıl ve niye girdiği aydınlanamadı. Ancak orijinal metinde tıpkı Cengiz Çandar’ın 1988’deki haberinde yazdığı gibi Lozan’a atıf yapılıyordu. Son olarak konuştuğum İstanbul Medeniyet Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof.Dr. Özden Zeynep Oktav, bildiride Lozan’dan ilham alınmış olabileceği yorumunu yaptı. 1.Dünya Savaşı’ndan sonra imzalanmış ve bugüne kadar geçerliliğini koruyan tek antlaşma olan Lozan’ın bağımsızlık metnine ilham olmasının gurur verici olacağını söyledi.
Bundan sonrasını tarihçiler tartışacak.
patronlardunyasi.com