Acil Durumlarda Çoğu Kişinin Sosyal Medyada Düştüğü 10 Hata

Acil Durumlarda Yapılan 10 Sosyal Medya Hatası

Acil bir durumla karşılaştığında, haklı olarak panik olman çok doğal. Ancak, bu panik anlarında sosyal medyada dolaşan bilgi kirliliğine dikkat etmek çok önemli. Bu içeriğimizde, acil durumlarda çoğu kişinin sosyal medyada düştüğü 10 hatayı paylaşacağız. Eğer iyi bir medya okuyucusu olursan, bu hatalardan korunabilir ve sağlıklı, doğru bilgilere ulaşarak sakin kalabilirsin.

1. Teyit etmeden bilgi paylaşımı yapmak.

İlk ve en önemlisi tabii ki araştırmadan, ulaştığımız bilgilerin doğruluğunu farklı kaynaklardan teyit etmeden bunları paylaşmak. Bu, özellikle sosyal medyada hızla yayılan yanlış bilgiler ve söylentiler için tehlikeli bir yol açar. Paylaşılan yanlış bilgiler, toplumu daha da korkutabilir ve gereksiz yere kaos yaratabilir. Bu yüzden, her zaman güvenilir ve resmi kaynaklardan doğrulama yaparak paylaşımda bulunmak çok önemlidir.

2. Aşırı paniğe kapılmak.

Panik içinde paylaşmak, doğru bilgiye ulaşma sürecini engeller. Panik anlarında, kaynağını teyit etmeden yapılan paylaşımlar yanlış anlamalara ve kafa karışıklığına yol açabilir bu yüzden, soğukkanlılığımızı korumak çok önemlidir.

3. Hızla paylaşmak için resmi kurumları atlamak.

Sosyal medyada hızla bilgi ararken, resmi kaynaklara göz atmamak büyük bir hatadır. Resmi kurumlar, acil durumlar hakkında en doğru ve güncel bilgiyi sağlar. Acil durumlarda, durum hızla değişebilir bu yüzden düzenli olarak güncel ve güvenilir bilgileri takip etmek, her zaman doğru kararlar almamıza yardımcı olacaktır. Sakin kalmak ve doğru kaynaklardan bilgi edinmek, en sağlıklı yaklaşım olacaktır.

4. Eski olayları yeni olay gibi paylaşmak.

Geçmişteki acil durumlar veya felaketlerle ilgili eski haberler, yanlış anlaşılabilir ve güncel olay gibi paylaşılabilir. Bu tür paylaşımlar, gereksiz korkuya ve kafa karışıklığına yol açar.

5. Sadece görselleri paylaşarak açıklama yapmamak.

Fotoğraf ve videoları paylaşıp yeterli açıklama yapmamak, yanlış anlamaların önünü açabilir. Görsellerin doğru bağlamda paylaşılması önemlidir; aksi takdirde toplumda panik yaratabilir. Özellikle acil durumlar gibi hassas zamanlarda görsel ve metinlerin doğru bir şekilde eşleştirilmesi, güvenli ve doğru bilgi akışının sağlanmasına katkıda bulunur.

6. Duyum paylaşmak.

Kendi duyduklarınızı bilgiymiş gibi paylaşmak yanlış bilgilendirmelere yol açar. Sosyal medyada paylaştığınız bilgilerin doğruluğuna emin olmadan hareket etmemeniz çok önemli. Bu noktada, medya okuryazarlığı devreye giriyor.

7. Her paylaşımı olduğu gibi almak.

Medya okuryazarlığı, televizyon, internet ve sosyal medya gibi araçlarda yayınlanan içerikleri eleştirel bir gözle analiz etme ve doğru bilgiye ulaşma becerisidir. Medya okuryazarı olmak, karşılaştığımız her bilgiyi sorgulayıp bilinçli bir şekilde değerlendirmek anlamına gelir. Bu beceriye sahip olmak, yanlış bilgilere karşı korunmamızı sağlar ve sağlıklı bir bilgi akışının sürdürülmesine katkıda bulunur. Sosyal medyada gördüğümüz her paylaşımı olduğu gibi almak yerine, doğruluğunu kontrol etmek, güvenilir kaynaklardan bilgi almak bu süreçte oldukça önemlidir.

8. Acil durumlarla alakasız içerikler paylaşmak.

Acil durum sırasında gereksiz veya alakasız paylaşımlar yapmak, dikkat dağılmasına yol açabilir. İnsanlar bu dönemde doğru bilgiye hızla ulaşmaya  ihtiyaç duyar bu yüzden yalnızca durumu iyileştirecek, insanları bilinçlendirecek paylaşımlar yapmak karmaşayı önleyecektir. Bilgi kirliliği yaratmaktan kaçınarak, herkesin doğru adımları atmasına yardımcı olabilirsiniz.

9. Yanıltıcı etiketler kullanmak.

Yanıltıcı etiketler kullanarak, konuyla ilgisiz içerikleri acil durumla ilişkilendirmek, doğru bilgilere ulaşmayı zorlaştırır. Etiketleri doğru ve dikkatli kullanmak gereklidir.

10. Son olarak, kendini kaybedip sosyal medyada çok fazla zaman geçirmek.

Acil durumlarda doğru bilgiye ulaşmanın yanı sıra, medyanın psikolojik etkilerini de dikkate almak önemlidir. Sürekli travmatik görüntülere maruz kalmak yoğun üzüntü ve çaresizlik hisleri yaratabilir. Kendimizi kötü hissettiğimizde medyayı dikkatli ve sınırlı kullanmak, ihtiyaç duyduğumuzda ara vermek mental sağlığımız için faydalıdır. Hem doğru bilgiye ulaşmak hem de psikolojik iyi oluşumuzu korumak, dengeli bir medya tüketimiyle mümkündür.

Kriz ve afet anlarında yanlış bilgiye kapılmamak, doğru bilgiye ulaşmak ve sakin kalabilme yollarını keşfetmek için “Gençler Nasılız?” mini dizisini hemen izle!

Related Posts

Haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlere kötü haber

Uluslararası bilimsel makalelerin yer aldığı Nutrients platformunda yayınlanan son çalışma, haftada 300 gramdan fazla tavuk eti tüketenlerde tüm sebeplere bağı ölüm riskinin yüzde 27; mide-bağırsak kanserlerinden ölüm riskinin ise 127 daha fazla olduğunu gösterdi. Araştırmaya göre risk, erkekler için daha da yüksek.

Anksiyete şikâyetleri arttı

Yaşanan ani hava değişiklikleri sadece termometreleri değil, acil servisleri de etkiledi. Geçen yılın aynı dönemine göre acil başvurularında yüzde 20’lik bir artış gözlendi. Uzmanlar, bu durumun özellikle solunum yolu hastalıkları, kalp-damar problemleri ve nörolojik semptomlar gibi rahatsızlıkları tetiklediğini belirtirken acil servislerin kapasiteleri hakkında endişe duyduklarını belirtti.

Yaz aylarında klima ve ani ısı değişimlerine dikkat

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Dilek Tuncel, yaz mevsiminde artış gösteren bronşit vakalarına karşı uyarılarda bulunarak; klima kullanımı, ani ısı değişimleri ve yetersiz sıvı tüketiminin alt solunum yolu enfeksiyonlarını tetikleyebileceğini belirtti.

Ne yoğurt ne de süt: Tam 22 kat fazla kalsiyum içeriyor, kemikleri çelik gibi yapıyor

Kemik sağlığını korumak isteyenler için dikkat çeken bir alternatif ortaya çıktı. Sütten 22 kat fazla kalsiyum içeren bu meyve tam bir kalsiyum deposu olmakla beraber, kemik erimesi hastalıklarına karşı etkili bir bitkisel seçenek olarak öne çıktı.

Aşırı sıcaklarda yaşlılar ve kronik hastalıkları olanlar dikkatli olmalı

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Özlü, Türkiye genelinde etkisini artırması beklenen sıcak hava dalgasına karşı uyarılarda bulunarak, “Aşırı sıcaklarda bebeklerin, yaşlı ve kronik hastaların dikkatli olması lazım. Kilolu kişiler, gebeler, akciğer, şeker, böbrek ve kalp damar sistemi hastalığı olanlar risk grubundalar. Açık havada çalışan, aşırı efor sarf edenler ve sporcular sağlık sorunu yaşayabilir” dedi.

Doktorları bile şoke eden vaka: 3 yaşındaki çocuğun karnında 66 adet mıknatıs çıkarıldı!

Doktorları bile şoke eden vaka: 3 yaşındaki çocuğun karnında 66 adet mıknatıs çıkarıldı!