Bakan Soylu Kılıçdaroğlu’na bir de görüntülü anlattı: İçişleri Bakanlığı’nda rastgele bir ünite kurulamaz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, argümanlarla ilgili toplumsal medya hesabından görüntülü paylaşımda bulundu.

Paylaşımında, birkaç vakittir CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcılarının, “İçişleri Bakanlığı bünyesinde yalnızca CHP’li belediyelerin açıklarını aramak için özel bir ünite kurulduğu” yönünde tezleri lisana getirdiğini belirtti.

“Güya bu kelamda üniteye talimat verilmiş, hatta açık bulamayanlar ceza ile tehdit edilmiş.” tabirini kullanan Soylu, İçişleri Bakanlığında rastgele, kanunsuz, mevzuatsız bir ünite kurulamayacağının altını çizdi.

Hiçbir devlet memuruna da kanunsuz, ölçüsüz ceza verilemeyeceğini vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

RAKAMLARLA KARŞILIK VERDİ

“Peki tez ve iftira edildiği üzere nitekim CHP’ye ve rastgele bir partiye özel bir ayrımcılık var mıdır?” diye soran Soylu, bunu en güzel anlatacak olanın verilen soruşturma müsaadelerinin ve araştırma ön inceleme onaylarının sayısı olduğunu belirtti.

Son lokal seçimlerden yani 31 Mart 2019’dan 8 Ağustos 2022’ye kadar araştırma ve ön inceleme onay sayılarının toplam 2 bin 428 olduğuna dikkati çeken Soylu, bu sayının yüzde 34’ünün AK Partili, yüzde 41’inin CHP’li, yüzde 10’unun MHP’li ve yüzde 5,9’unun HDP’li belediyelere ilişkin olduğunu söz etti.

Soylu, bunun bir etap sonrasında araştırma onayları çerçevesinde verilen soruşturma müsaadelerinin sayısı ve dağılımına ait, “Toplam 583 onay. Yüzde 33,3 AK Parti, yüzde 35 CHP, yüzde 11 MHP, yüzde 14’ü HDP biçiminde bir dağılım kelam hususudur.” açıklamasını yaptı.

Soruşturma müsaadesi verilmemesi kararlarıyla ilgili de Soylu, “Yüzde 36,7 AK Parti, yüzde 43,4 CHP, yüzde 9,15 MHP, yüzde 3,4 DÜZGÜN Parti, yüzde 3,9 HDP biçiminde bir dağılım mevcuttur.” tabirini kullandı.

“DEVLET GEREĞİNİ HİÇ KİMSEYİ AYIRT ETMEDEN YERİNE GETİRDİ”

Resmi datalardan de açıkça görüldüğü üzere kimseye bir ayrımcılık yapılmasının kelam konusu olmadığını tabir eden Soylu, şunları kaydetti:

“DEVLETİ PRESTİJSİZ HALE GETİRMEK KİMSENİN HAKKI DEĞİL”

Kamunun bunu bilmeye gereksinimi olduğunu vurgulayan Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

“Devleti prestijsiz hale getirmek, yaptığımız iş ve süreçleri istismar etmeye çalışmak elbette ki kimsenin hakkı değildir. Yaptığımız bütün süreçler yargıya açık süreçlerdir ve bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz. Esasen devlet olmanın da, demokrasinin de, hukukun da temeli budur. Bu prestijle paylaştığımız bu gerçekler ışığında, iftira sahiplerini özür dilemeye, dürüstlüğe, samimiyete ve devleti prestijsiz hale getirmek için iftira atmamaya ve devlete hürmet duymaya davet ediyorum. Bilhassa kamuoyuna bu bilgileri vermeyi bir sorumluluk olarak addediyorum.”