Onu bir tabutta bulanlar, gördükleri karşısında hayrete düştüler. Karmaşık tasarımı, efsanevi keskinliği, kararmaya karşı dayanıklılığıyla dikkatleri üzerine çeken kılıç, harika bir yapıya ve görüntüye de sahipti.
Bu kadar yıl geçmesine rağmen sanki dün yapılmış gibi duruyordu. Üzerinde ise esrarengiz bir yazı vardı. Acaba keskinliği kadar gizemini de koruyan bu kılıcın aslı astarı neydi?
Öncelikle biraz kılıcı inceleyelim.
Kılıcın kabzası, ipekle çevrelenmişti. Gövdesi bakırdan yapıldığı için esnekti ve kırılma olasılığı düşüyordu. Kenarları ise kalaydan yapılmıştı, yani sertti ve kenarları korunuyordu. Kükürt ise desenlerin kararmasını engelliyordu. Kulp kısmı, kullanacak kişinin el tabanına çok iyi destek sağlayabilecek bir şekle sahipti. Her biri yalnızca 0,02 milimetre (insan saçı kalınlığı) kadar ayrılmış 11 daireden oluşuyordu.
O kadar yıl geçmesine rağmen üstünde bir tane bile mi leke olmaz? Yok! Hiç mi körelmez? Hayır! Görünüşe göre her datayı büyük bir özenle ve ustalıkla tasarlanmıştı. Böylesine önemli bir kılıç, kimin için yapılmış olabilirdi acaba?
Kılıç, arkeolojik bir gezi sırasında bulundu.
Ekim 1965 tarihinde Çin’in Jingzhou şehrindeki Zhang Nehri kemeri çevresinde bir arkeolojik gezi yapıldı ve birçok antik mezar keşfedildi. Mezarların yanı sıra 2000’in üzerinde eser de bulundu ancak içlerinden biri, hepsine yeterdi.
Ocak 1966’da sona eren kazıda, sudan zarar görmüş bir tabutun içinde insan iskeletiyle beraber bir kılıç da bulundu. Arkeologlar, sırılsıklam bir tabutun içinde böyle bir kılıç bulmayı hiç beklemiyordu.
Keskinliğinden ve görünümünden hiçbir şey kaybetmemişti.
Baştan sona 55,6 cm uzunluğundaki ve 875 gram ağırlığındaki Goujian Kılıcı, keskinliğini öylesine korumuştu ki onu bulan arkeoloğun elini bile kesmişti. Âdeta günümüzde üretilmiş gibiydi. Hubei Kültür Bakanlığı’nın açıklamasına göre kılıç, 20 adet sert kâğıdı tek seferde keserdi.
Materyallerinin özenle seçilmesi kadar bir tabutun içinde bulunmasının da elbette etkisi vardı. Neredeyse hiç hava almayan tabut, kılıcın daha iyi muhafaza edilmesine yardımcı olmuştu.
Böylesine önemli bir kılıç kime ait olabilirdi?
Kılıcın alt kısmında bir metin de vardı, analizciler yazıyı inceledi ve “Yue Kralı” ve “Bu kılıcı kişisel kullanımı için yaptı.” şifrelerini çözebildi. Ancak kılıcın ortaya çıktığı tahmin edilen dönem boyunca Yue’yi dokuz farklı kral yönetmişti.
Aylar boyunca hem kılıcı hem mezarı inceleyen tarihçiler ve Çinli dil bilimciler, bir fikir birliğine vararak kılıcın Kral Goujian (MÖ 496-465) tarafından yaptırıldığına karar verdiler.
Peki kılıç şu an nerede?
Goujian Kılıcı şu anda, Çin’deki Hubei Eyalet Müzesi’nde, hava dahi geçirmeyen ahşap bir kutunun içinde muhafaza ediliyor. 1994 yılında Singapur’a ödünç verilirken bir işçi tarafından hasar gördüğü için o zamandan beri yurt dışında sergilenmesi yasak.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: