Pompalı tüfekle hastane basan kadına 10 yıl hapis cezası verildi

Kahramanmaraş’ta pompalı tüfekle hastane basan Birgül Gül (46), tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşmasında, ‘Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma’ suçundan 10 yıl hapse çarptırıldı. Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Lütfi Tiyekli, “Bu tip olayların olmasını hiç istemeyiz ama olursa da böyle hızlı, örnek kararlar verilmesini istiyoruz” dedi.

Birgül Gül, 5 Ekim 2024’te Necip Fazıl Şehir Hastanesi Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları ek hizmet binası acil servisine geldi. Gül, çantasında bomba olduğunu ileri sürüp, ‘Kalbimi durdurun’ diye bağırdı. Hastanede paniğe neden olan olayda bazı sağlık çalışanları sedye ve masanın altına gizlenip korunmaya çalıştı. Hastanenin güvenlik görevlilerinin etkisiz hale getirip, polise teslim ettiği Birgül Gül, sevk edildiği adliyede tutuklandı.

Olayın ardından başlatılan soruşturma tamamlanıp, hazırlanan iddianameyle Birgül Gül hakkında ‘Silahla tehdit’ suçundan 5 yıla kadar hapis istemiyle 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Sağlık Bakanlığı’nın da müdahil olduğu davanın ilk duruşmasına olayın mağduru 11 kişiyle taraf avukatları katıldı. Birgül Gül, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS ile mahkeme salonuna bağlandı.

“Amacım, polis veya güvenliğin beni öldürmesiydi”

Birgül Gül, savunmasında kendisine yöneltilen suçlamaları kabul edip, psikolojik sorunlar yaşadığını ifade ederek, “Hastanedekilere yönelik herhangi bir zarar verme kastım yoktu. Amacım orada kendimi öldürtmekti, hepsinden helallik istiyorum. Silah kullanmayı bilmem, olayda kullandığım silah, oğluma aitti. Bunu kurusıkı olarak biliyordum. Ben son 2 yılda yakınlarımı ara ara kaybettim. Bu bende psikolojik sıkıntı oluşturdu, ölümü düşünmeye başladım. Sonrasında bir an önce Allah’a kavuşmayı istedim. Sürekli bunu düşündüm. Hastanede yapmış olduğum eylem sırasında amacım, polislerin veya güvenliğin beni öldürmesiydi” dedi.

Olayın mağdurları ise yaşananları anlatırken, 11 kişiden 8’i Birgül Gül’den şikayetçi olmadığını söyledi. Sanıktan şikayetçi olmadığını belirten mağdurlardan E.I., “Sanıkla elinde tüfek varken bir anda karşı karşıya kaldım. Kendisini öldürmemizi istedi aksi takdirde bizi öldüreceğini söyledi. Üzerinde bir çanta vardı. Sedyenin üzerine bırakarak içerisinde bomba olduğunu söyledi. Orada bulunanların dışarı çıkmasını engelledi, ‘Kimse dışarı çıkarsa öldürürüm’ dedi” ifadelerini kullandı.

Mahkeme savcısı mütalaasında Birgül Gül’ün suçu işlediğinin sabit olduğunu bu nedenle cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Duruşma sonunda hakim, davanın her ne kadar ‘Silahla tehdit’ suçundan açılmış olsa da Birgül Gül’ün ‘Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetin yoksun kılma’ suçunu işlediğinin sabit olduğunu belirtip, sanığı 12 yıl hapis cezasına çarptırdı, ardından da Gül’ün sabıkasız oluşu ve yargılama sürecindeki tavrı nedeniyle cezasını 10 yıla düşürüp tutukluluk halinin devamına karar verdi.

“Ucuz atlatılmış bir olaydı”

Kararı değerlendiren Kahramanmaraş Tabip Odası Başkanı Doktor Lütfi Tiyekli, cezanın örnek olduğunu söyledi. Tiyekli, “Bu çok ucuz atlatılmış bir olaydı, Allah korusun orada çok daha kötü şeyler olabilirdi ama olay bastırıldı. Kadın herhangi bir zarar vermeden gözaltına alındı. Bu süreçte yargımız çok hızlı çalıştı, çok hızlı bir karar verdi ve ilgili kişiye 10 yıl gibi örnek bir ceza verildi. Bu 10 yıllık cezada da tutukluluk halini devamı kararı verildi. Bu bizim için sevindirici bir olay. Bu olay her ne kadar Kahramanmaraş’ta ucuz atlatılmışsa da aslında çok tehlikeli olaylar. O anda o pompalı tüfek patlasaydı acil servisteki çalışan arkadaşlarımızın çoğu belki yaralanacak, belki vefat edecekti. Bu kararın örnek alınmasını istiyoruz. Sağlık kuruluşlarına silahla girenlerin veya bu şekilde olay çıkaranların cezalandırılacağını mutlaka bilmesi lazım. Hızlı yargılama nedeniyle mahkemeye de teşekkür ediyoruz, bu konuda örnek bir karar verdi” diye konuştu. (DHA)

 

 

Related Posts

Nevşin Mengü’den saldırıya uğrayan Özgür Özel’e olay benzetme

CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Nevşin mengü, Sırrı Süreyya Önder’in Atatürk Kültür Merkezi’ndeki anma törenine katılan CHP lideri Özgür Özel’in çıkışta fiziksel saldırıya uğraması hakkında konuştu. YouTube kanalı üzerinden yaptığı canlı yayında Özgür Özel’e olay göndermelerde bulundu. Mengü Özgür Özel için “Öyle ‘Düdü Mehmet’ gibi ortada gezersen alay konusu olursun.” dedi. Yine CHP’ye yakınlığıyla bilinen gazetecilerden Yılmaz Özdil de, Özgür Özel’e saldırıdan dolayı ‘armut’ benzetmesi yapmıştı.

Öztürkmen: ‘İşte Adalet Bakanlığı’ndaki rezaletin belgesi’

CHP’li Öztürkmen, Adalet Bakanlığı’nın mülakat mağduru hâkim adayları ve adliye personellerinin açtığı davalarda 65 kez mahkum edildiğini açıkladı. Öztürkmen, mülakat sisteminin haksız ve hukuksuz olduğunun mahkeme kararlarıyla tescillendiğini, ancak buna rağmen mağduriyetlerin devam ettiğini belirtti.

Yer: Kartal… Fuhuş pazarlığı yaptıkları kadına hayatının şokunu yaşattılar

Kartal’da bir grup erkek, fuhuş pazarlığı için araçla yanına yaklaştıkları kadınlara yangın tüpü sıkıp, eğlendi. Kayda aldıkları anları da sosyal medyada paylaştı.

6.2’nin ardından İstanbul’daki deprem polemiğine İTÜ de karıştı!

İstanbul’daki 6,2’lik depremin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi akademisyenlerince hazırlanan ön raporda, enerjinin sadece yüzde 12’sinin boşaldığı kaydedilirken; Marmara için sıkça anılan 7,8 büyüklüğündeki deprem senaryosunun korku yaratmak amacıyla değil, gerçek mühendislik hesabıyla ortaya konulduğu belirtildi.

Sarıyer’in ardından Gaziosmanpaşa’da da yol çöktü!

İstanbul Gaziosmanpaşa’da yürütülen inşaat çalışmaları sırasında yol çöktü. Çöken yol nedeniyle doğalgaz borusu zarar gördü, gaz akışı kesilerek güvenlik önlemleri alındı.

Hindistan Pakistan savaşını 6 yıl önce satır satır yazmışlar: ‘Nükleer kış Türkiye’yi doğrudan etkiler’

Güney Asya’da gerilim, küresel bir felaketin kıyısına dayandı. Hindistan ile Pakistan arasında haftalardır tırmanan çatışmalar, sınır ötesi füze saldırılarıyla sıcak savaşa dönüştü. Dünya nefesini tutarken, en büyük korku ise nükleer silahların devreye girmesi. İki ülkenin toplamda 300’e yakın nükleer başlığa sahip olduğu bilinirken, olası bir nükleer saldırı sadece bölgeyi değil, iklimi, tarımı ve güvenliğiyle Türkiye dahil tüm dünyayı etkileyebilir.