2025 yılı, tarımda “Afet Yılı” ilan edilmiş olsa da üreticiler için zorlu bir süreç olmaya devam ediyor. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde yaşanan kuraklık ve zirai don etkilerini göstermeye devam ederken, şimdi tarım arazileri sağanak yağış ve doluyla mücadele etmek zorunda kaldı.
Adana’da son günlerde etkili olan yağışlar, Yüreğir, Ceyhan ve Yumurtalık ilçelerini vurarak mısır, buğday, salatalık, narenciye ve birçok tarım ürününün zarar görmesine neden oldu. Ayrıca temizlenmemiş drenajlar nedeniyle birçok tarla su altında kaldı. Tarım uzmanları, Adana’da buğdayın en çok zarar gören ürün olduğunu vurguluyor.
Geçen yıl dönüm başına ortalama 500-600 kilogram verim alınan buğdayda bu yıl yaklaşık 330 bin ton rekolte hedefleniyordu. Doğal afetin bölgede ürün rekoltesi ve kalitesinde düşüşe neden olabileceği belirtiliyor. Çiftçiler, ekonomik kaygı içinde destek bekliyor ve yeni üretim sürecine hazırlanıyor.
TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Ahencan Tayakısı, Adana’daki hasarın özellikle buğday üzerinde yoğunlaştığını belirtiyor.
BİÇERDÖVER HASADA GİREMEDİ
Hasat döneminin devam ettiğine dikkat çeken Tayakısı, “Hiçbir biçerdöver tarlaya giremedi. Hem hasat zamanı gecikecek hem de ürün kalitesi olumsuz etkilenecek” diyor. Tayakısı, bölgede yaşanan zararların mazot ve gübre desteğiyle telafi edilemeyeceğini belirtiyor ve çiftçilerin yaşadığı zorlukları aktarıyor.
‘POLİTİKALAR YETERSİZ’
Çukurova Üniversitesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Burak Öztornacı, tarımın doğası gereği riskli olduğunu vurgulayarak, tarım politikalarının amacının bu riskleri en aza indirmek olduğunu belirtiyor. Son yıllarda Türkiye’de uygulanan tarım politikalarının üretici ve tüketiciyi yeterince korumadığını ifade eden Öztornacı, “Tarım sürecinin büyük şirketlerin kontrolüne girmesi, küçük üretici ve tüketiciler için daha hassas hale getiriyor. Çıkış yolu, üretici ve tüketiciyi koruyan politikaların benimsenmesidir” diyor.