Kula-Salihli UNESCO Global Jeoparkı sahasından alınan kayalardan yapılan çömlekler, yörenin önemli kazanç kaynaklarından biri. Mahallenin erkekleri tarafından traktörlerle evlere getirilen kayalar, makinelerde parçalanıp öğütülüyor. Bölgedeki su yataklarından çıkarılan kil ile karıştırıldıktan sonra da çamur haline getiriliyor.
Evlerin avlularında kurulan tezgahlarda kadınlar çalışırken, erkekler genelde kayaların getirilmesi ve çömleklerin pişirilmesi işleminde görev alıyor.
Asırlardır çömlekçilik yapılan mahallede kuşaktan kuşağa aktarılan zanaat, formunu kaybetmeden aynı yöntemle gelecek kuşaklara ulaştırılıyor.
Volkanik kayalar çömleklere parlaklık, mukavemet özelliği katıyor. Ayrıca kayanın yapısından dolayı çömleklerde hava ve su geçirgenliğini önlemek için yapılan “sırlama” işlemine gereksinim duyulmuyor.
Nüfusu 1830’u bulan mahallede yaklaşık 25 hanenin uğraşı olan çömlekler, tüccarlar tarafından alınıp yurt içi ve yurt dışına gönderiliyor.
Çömlek ustası Emine Taştekin, kayınvalidesinden öğrendiği mesleğini 42 yıldır sürdürdüğünü söyledi.
Mesleğini “emanet” olarak gördüğünü anlatan Taştekin, “Allah bereket versin, ekmeğimiz çıkıyor, bununla idare olup geçinip gidiyoruz. Meşakkatli bir işimiz var ama halimizden memnunuz. Yoğun çalıştığım dönemlerde yılda 3 bin çömlek üretebiliyorum.
Her yerden alıcısı var. Ben 3 senedir Kula’ya veriyorum. Çömlek yapımı insanın hem stresini alıyor, hem neşesini yerine getiriyor. Kaynanamın yattığı yer nur olsun, mesleğimi bana verdi, iyi de oldu” diye konuştu.
Aysel Çavdar da 8 yıldır çömlekçilik yaptığını, boy ve modellerine göre aldıkları siparişleri müşterilerine hazırlayıp gönderdiklerini ifade etti. (AA)